Türkiye genelinde taze asma yapraklarının kilogram meblağları çoklukla 10 ile 25 lira içinde değişirken, kadifemsi, yumuşak ve ince yapıya sahip Kahta yaprağının kilogram fiyatı 45 lira civarında seyrediyor.
Ağır talep niçiniyle Kahta yaprağı almak isteyenler, birkaç ay evvel üreticiye siparişini verip sıraya giriyor. İlçe genelindeki yaklaşık 7 bin dekar üzüm bağından yılda 100 tona yakın asma yaprağı toplanıyor. Asma yaprağı taze, şişelenerek ve salamura olarak tüketiciye sunuluyor.
Geçen yıl 5 liradan satılan “Kahta” üzümünün ise bu yıl 7 liradan alıcı bulması bekleniyor.
Aşağıkayı köyünde Kahta üzümü yetiştiren, beraberinde Kastamonu Dernekler Federasyonu Başkanlığını da yapan Hasan Şen, Kahta yaprağının dilimsiz yapısının en besbelli özelliği olduğunu söylemiş oldu.
Yaprağın art tarafının yavaşça tüylü gözüktüğünü anlatan Şen, “Yaprağın kendine mahsus bir tadı vardır. Bu yaprağı hem sarması kolaydır tıpkı vakitte yemesi daha lezzetlidir. yavaşça ekşi bir tadı vardır. Bu yaprak piştiği vakit katiyetle siyahlaşmaz, sarı bir renk alır. Evvel göze, çabucak sonrasında damağa hitap eder” dedi.
Aşağıkayı Köyü Muhtarı Ersin Çoğalmış ise köylerinde yüzlerce yıldır bağcılık yapıldığını, bir epeyce çeşit asma yaprağı bulunduğunu ancak en güzelinin Kahta yaprağı olduğunu lisana getirdi.
Işığı bile geçirecek derecede ince oluşu epeyce özel lezzeti niçiniyle bu yaprağa istek gösterildiğini vurgulayan Çoğalmış, “Bağlarımız kuraklık sebebiyle dertli bir müddetç geçiriyor. Devlet büyüklerimizden sulama göleti istiyoruz. Üstte bir sulama göleti projesi var. Onun programa alınıp yapılmasını ve kuraklıktan kurtulmayı istiyoruz” sözünü kullandı.
Aşağıkayı köyü sakinlerinden Mümtaz Uncu ise üzüm yetiştiriciliğini babasının akabinde kendisinin sürdürdüğünü belirterek, “Onlar epeyce emek verdi. Harap olsun istemedim, kültürümüz yaşasın istedim. Bilhassa bağımızın yaprakları hayli pahalıdır. Sofralarımızın vazgeçilmez yiyeceği olan sarma, bilhassa bizim bağlarımızdaki yapraklardan yapılır. Yörede pek talep var. Kimisi bunu şişeler, kimisi salamura yapar” diye konuştu.
Ağır talep niçiniyle Kahta yaprağı almak isteyenler, birkaç ay evvel üreticiye siparişini verip sıraya giriyor. İlçe genelindeki yaklaşık 7 bin dekar üzüm bağından yılda 100 tona yakın asma yaprağı toplanıyor. Asma yaprağı taze, şişelenerek ve salamura olarak tüketiciye sunuluyor.
Geçen yıl 5 liradan satılan “Kahta” üzümünün ise bu yıl 7 liradan alıcı bulması bekleniyor.
Aşağıkayı köyünde Kahta üzümü yetiştiren, beraberinde Kastamonu Dernekler Federasyonu Başkanlığını da yapan Hasan Şen, Kahta yaprağının dilimsiz yapısının en besbelli özelliği olduğunu söylemiş oldu.
Yaprağın art tarafının yavaşça tüylü gözüktüğünü anlatan Şen, “Yaprağın kendine mahsus bir tadı vardır. Bu yaprağı hem sarması kolaydır tıpkı vakitte yemesi daha lezzetlidir. yavaşça ekşi bir tadı vardır. Bu yaprak piştiği vakit katiyetle siyahlaşmaz, sarı bir renk alır. Evvel göze, çabucak sonrasında damağa hitap eder” dedi.
Aşağıkayı Köyü Muhtarı Ersin Çoğalmış ise köylerinde yüzlerce yıldır bağcılık yapıldığını, bir epeyce çeşit asma yaprağı bulunduğunu ancak en güzelinin Kahta yaprağı olduğunu lisana getirdi.
Işığı bile geçirecek derecede ince oluşu epeyce özel lezzeti niçiniyle bu yaprağa istek gösterildiğini vurgulayan Çoğalmış, “Bağlarımız kuraklık sebebiyle dertli bir müddetç geçiriyor. Devlet büyüklerimizden sulama göleti istiyoruz. Üstte bir sulama göleti projesi var. Onun programa alınıp yapılmasını ve kuraklıktan kurtulmayı istiyoruz” sözünü kullandı.
Aşağıkayı köyü sakinlerinden Mümtaz Uncu ise üzüm yetiştiriciliğini babasının akabinde kendisinin sürdürdüğünü belirterek, “Onlar epeyce emek verdi. Harap olsun istemedim, kültürümüz yaşasın istedim. Bilhassa bağımızın yaprakları hayli pahalıdır. Sofralarımızın vazgeçilmez yiyeceği olan sarma, bilhassa bizim bağlarımızdaki yapraklardan yapılır. Yörede pek talep var. Kimisi bunu şişeler, kimisi salamura yapar” diye konuştu.