KripTon
Member
ÇINAR, DİYARBAKIR (AA) – Psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, “En uygar, uygar, güçlü, gelişmiş, teknolojisi yüksek ülkelerde de bayana şiddet uygulanıyor. Uygarlık bu şiddete ‘dur’ diyemedi, bunu durduramadı.” dedi.
Bayana Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Taraflarıyla Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Emeliyle Kurulan Meclis Araştırma Komitesi, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplandı.
Psikiyatrist Budayıcıoğlu, psikolog, TV imalcisi Gökhan Çınar ve avukat Rezan Epözdemir komite üyelerine sunum yaptı.
Budayıcıoğlu, bayana şiddetin yalnızca Türkiye’de değil bütün dünyada tırmanışa geçtiğine dikkati çekerek, “En uygar, uygar, varlıklı, gelişmiş, teknolojisi yüksek ülkelerde de bayana şiddet uygulanıyor. Uygarlık bu şiddete ‘dur’ diyemedi, bunu durduramadı. ABD’de bizden daha yüksek sayılar var. Orada psikopat, sosyopat ve seri katiller var. Biz de ise aile bağlantılarında şiddet ve namus cinayetleri öne çıkıyor. Biz de şayet namus işi ise ‘kocası onu öldürebilir’ fikri var lakin birebir şey erkekler için geçerli değil. Bayanlar ve erkekler zihinlerimizde farklı bedellendiriliyor. Zihinlerimizde ‘erkek üstündür, gerçek insan erkektir’ anlayışı var.” diye konuştu.
Çınar da şiddet eğiliminde olan birinin daha evvel bir biçimde şiddete maruz kalmış olabileceğine işaret etti. Toplumda aile ortasında yaşanan şiddet olaylarının üstünün örtüldüğünü belirten Çınar, şiddetle ortaya çıkan hislerin hayat uzunluğu o bireyin peşini bırakmadığını lisana getirdi.
Çınar, “Çocuklukta yaşanan şiddet, uzun yıllar uzunluğu kanamaya hazır bir biçimde bekleyen kabuklu bir yara üzere duruyor. Şiddet, yara almış¸ çocukların yaralarına verdiği yansılardan biridir. Fizikî şiddet goren çocuk, dünyaya ve kendisine güvenmez.” dedi.
Epözdemir de bahsin türel ve sosyolojik taraflarına değinerek, sorunun kaynağında kurutulması gerektiğini belirtti. Epözdemir, toplumda feodal bir anlayışın olduğunu ve bu anlayışın bertaraf edilmesi gerektiğini vurguladı.
Bayana yönelik şiddet olaylarına karşı verilen cezalarda bir sorun olmadığını fakat uygulamada sıkıntılar yaşandığını söz eden Epözdemir, Türkiye’nin farklı vilayetlerinde yaşanan bayan cinayetlerine ait mahkeme kararlarını aktardı.
Televizyonlardaki gündüz nesli bayan programlarını eleştiren Epözdemir, bu yayınların akademik ve bilimsel bir tartılarının olmadığını, bu çeşit programlarda şiddet lisanının yaygınlaştığını kaydetti.
Kurul Lideri Öznur Çalık, bayana yönelik şiddetle uğraşın 2006 yılından beri bir devlet siyaseti haline geldiğini, bu çerçevede bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla bir arada bir seferberlik başlatıldığını söylemiş oldu. Hükümetin attığı adımlara karşın şiddet olaylarının yaşandığına işaret eden Çalık, Tbmm çatısı altında kurulan komitenin da bu süreçte kurulduğunu anımsattı.
Çalık, bayana yönelik şiddeti siyaset üstü bir husus olarak gördüklerini fakat muhalefet partili milletvekillerinin bu mevzuyu siyasete materyal yaptığını söz etti.
Sizce Türkiye, parlamenter sisteme dönmeli mi?
— Haberler.com (@Haberler) September 30, 2021
Bayana Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Taraflarıyla Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Emeliyle Kurulan Meclis Araştırma Komitesi, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplandı.
Psikiyatrist Budayıcıoğlu, psikolog, TV imalcisi Gökhan Çınar ve avukat Rezan Epözdemir komite üyelerine sunum yaptı.
Budayıcıoğlu, bayana şiddetin yalnızca Türkiye’de değil bütün dünyada tırmanışa geçtiğine dikkati çekerek, “En uygar, uygar, varlıklı, gelişmiş, teknolojisi yüksek ülkelerde de bayana şiddet uygulanıyor. Uygarlık bu şiddete ‘dur’ diyemedi, bunu durduramadı. ABD’de bizden daha yüksek sayılar var. Orada psikopat, sosyopat ve seri katiller var. Biz de ise aile bağlantılarında şiddet ve namus cinayetleri öne çıkıyor. Biz de şayet namus işi ise ‘kocası onu öldürebilir’ fikri var lakin birebir şey erkekler için geçerli değil. Bayanlar ve erkekler zihinlerimizde farklı bedellendiriliyor. Zihinlerimizde ‘erkek üstündür, gerçek insan erkektir’ anlayışı var.” diye konuştu.
Çınar da şiddet eğiliminde olan birinin daha evvel bir biçimde şiddete maruz kalmış olabileceğine işaret etti. Toplumda aile ortasında yaşanan şiddet olaylarının üstünün örtüldüğünü belirten Çınar, şiddetle ortaya çıkan hislerin hayat uzunluğu o bireyin peşini bırakmadığını lisana getirdi.
Çınar, “Çocuklukta yaşanan şiddet, uzun yıllar uzunluğu kanamaya hazır bir biçimde bekleyen kabuklu bir yara üzere duruyor. Şiddet, yara almış¸ çocukların yaralarına verdiği yansılardan biridir. Fizikî şiddet goren çocuk, dünyaya ve kendisine güvenmez.” dedi.
Epözdemir de bahsin türel ve sosyolojik taraflarına değinerek, sorunun kaynağında kurutulması gerektiğini belirtti. Epözdemir, toplumda feodal bir anlayışın olduğunu ve bu anlayışın bertaraf edilmesi gerektiğini vurguladı.
Bayana yönelik şiddet olaylarına karşı verilen cezalarda bir sorun olmadığını fakat uygulamada sıkıntılar yaşandığını söz eden Epözdemir, Türkiye’nin farklı vilayetlerinde yaşanan bayan cinayetlerine ait mahkeme kararlarını aktardı.
Televizyonlardaki gündüz nesli bayan programlarını eleştiren Epözdemir, bu yayınların akademik ve bilimsel bir tartılarının olmadığını, bu çeşit programlarda şiddet lisanının yaygınlaştığını kaydetti.
Kurul Lideri Öznur Çalık, bayana yönelik şiddetle uğraşın 2006 yılından beri bir devlet siyaseti haline geldiğini, bu çerçevede bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla bir arada bir seferberlik başlatıldığını söylemiş oldu. Hükümetin attığı adımlara karşın şiddet olaylarının yaşandığına işaret eden Çalık, Tbmm çatısı altında kurulan komitenin da bu süreçte kurulduğunu anımsattı.
Çalık, bayana yönelik şiddeti siyaset üstü bir husus olarak gördüklerini fakat muhalefet partili milletvekillerinin bu mevzuyu siyasete materyal yaptığını söz etti.
Sizce Türkiye, parlamenter sisteme dönmeli mi?
— Haberler.com (@Haberler) September 30, 2021