Sezai55
New member
Ulusal Eğitim Bakanlığı; Türkçe, yabancı lisan ve matematik dersinde kalıcı öğrenmeyi desteklemek üzere bir epey yeniliği hayata geçirecek.
Bu kapsamda müfredatta uzun ders saatleri verilmesine rağmen öğrencilere yabancı lisanda okuma, manaya, dinleme ve yazma olmak üzere 4 temel hünerin öğretilmesi konusundaki eksikliklerin giderilerek yeni öğretim tekniklerinin geliştirilmesi ve bu derse yeni dinamikler kazandırmak için çalışmalara başlandı.
Misal biçimde Türkçenin öğretimi ve okuma külçeşidinin geliştirilmesi konusunda da yeni çalışmalar sürat kazandı.
Bakanlık, Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi’ni tamamlarken, bunun devamında kütüphanelerde yürütülecek etkinliklerle öğrencilere okuma alışkanlığının kazandırılması ve söz dağarcıklarının geliştirilmesi konusunda da planlamalarını tamamladı.
“ÖĞRENCİLERE MATEMATİĞİ SEVDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Bakanlık bu iki dersin yanında matematik derslerini de keyifli hale getirecek ve öğrenmeyi kolaylaştıracak yeni bir proje hazırlığında son etaba geldi.
TÜBİTAK ve üniversiteler ile ortak yürütülecek projede matematiğin soyut bir ders olmaktan çıkarılması ve günlük ömür hünerlerine uyarlanarak kalıcı ve severek öğrenilmenin sağlanması amaçlanıyor.
BAKAN ÖZER: MATEMATİKTEKİ ÖĞRENME YAKLAŞIMINI DEĞİŞTİRECEĞİZ
Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mevzuya ait yaptığı değerlendirmede, şunları kaydetti:
“Matematikteki öğrenme yaklaşımını değiştireceğiz. Yeni yaklaşımla öğrencilerimizin matematiği severek öğrenmelerini ve yaşama uyarlamalarını hedefliyoruz. Öğrencilerimiz, projelerini geliştirecek, alacakları geri dönütlerle projeyi daima geliştirecek ve bu biçimdece daima bir öğrenme sağlanacak. Bizim matematik dersindeki yaklaşımımız, öğrencileri soyut bilgi yığınından kurtarıp o ayrıntıları hayatta pratik şeylere dönüştürerek kalıcı öğrenmelerini sağlamak. 21. yüzyıl hünerleri denildiğinde de kastedilen budur. Yani bilgi havuzunda boğulmadan öğrencilerimize bilgi okuryazarlığını öğreterek daha fazlaca üretmelerini sağlamak istiyoruz. Matematik yalnızca yetenekli öğrencilerin üstesinden gelebileceği şiddetli bir ders olmaktan çıksın, tüm öğrencilerin keyifle, günlük hayatla bağdaştırılabildikleri keyifli bir ders olsun istiyoruz.”
Bakan Özer, matematik seferberliği kapsamında TÜBİTAK ve üniversiteler ile ortak çalışmalar yürüteceklerini belirterek, TÜBİTAK ile işbirliği protokolünde son basamağa geldiklerini, UNICEF’le de yeni bir proje için çalıştıklarını kelamlarına ekledi.
Bu kapsamda müfredatta uzun ders saatleri verilmesine rağmen öğrencilere yabancı lisanda okuma, manaya, dinleme ve yazma olmak üzere 4 temel hünerin öğretilmesi konusundaki eksikliklerin giderilerek yeni öğretim tekniklerinin geliştirilmesi ve bu derse yeni dinamikler kazandırmak için çalışmalara başlandı.
Misal biçimde Türkçenin öğretimi ve okuma külçeşidinin geliştirilmesi konusunda da yeni çalışmalar sürat kazandı.
Bakanlık, Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi’ni tamamlarken, bunun devamında kütüphanelerde yürütülecek etkinliklerle öğrencilere okuma alışkanlığının kazandırılması ve söz dağarcıklarının geliştirilmesi konusunda da planlamalarını tamamladı.
“ÖĞRENCİLERE MATEMATİĞİ SEVDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Bakanlık bu iki dersin yanında matematik derslerini de keyifli hale getirecek ve öğrenmeyi kolaylaştıracak yeni bir proje hazırlığında son etaba geldi.
TÜBİTAK ve üniversiteler ile ortak yürütülecek projede matematiğin soyut bir ders olmaktan çıkarılması ve günlük ömür hünerlerine uyarlanarak kalıcı ve severek öğrenilmenin sağlanması amaçlanıyor.
BAKAN ÖZER: MATEMATİKTEKİ ÖĞRENME YAKLAŞIMINI DEĞİŞTİRECEĞİZ
Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mevzuya ait yaptığı değerlendirmede, şunları kaydetti:
“Matematikteki öğrenme yaklaşımını değiştireceğiz. Yeni yaklaşımla öğrencilerimizin matematiği severek öğrenmelerini ve yaşama uyarlamalarını hedefliyoruz. Öğrencilerimiz, projelerini geliştirecek, alacakları geri dönütlerle projeyi daima geliştirecek ve bu biçimdece daima bir öğrenme sağlanacak. Bizim matematik dersindeki yaklaşımımız, öğrencileri soyut bilgi yığınından kurtarıp o ayrıntıları hayatta pratik şeylere dönüştürerek kalıcı öğrenmelerini sağlamak. 21. yüzyıl hünerleri denildiğinde de kastedilen budur. Yani bilgi havuzunda boğulmadan öğrencilerimize bilgi okuryazarlığını öğreterek daha fazlaca üretmelerini sağlamak istiyoruz. Matematik yalnızca yetenekli öğrencilerin üstesinden gelebileceği şiddetli bir ders olmaktan çıksın, tüm öğrencilerin keyifle, günlük hayatla bağdaştırılabildikleri keyifli bir ders olsun istiyoruz.”
Bakan Özer, matematik seferberliği kapsamında TÜBİTAK ve üniversiteler ile ortak çalışmalar yürüteceklerini belirterek, TÜBİTAK ile işbirliği protokolünde son basamağa geldiklerini, UNICEF’le de yeni bir proje için çalıştıklarını kelamlarına ekledi.