KripTon
Member
MALATYA (AA) – HÜDA PAR Genel Lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, Türkiye‘nin revize edilmiş başbakanlık sistemiyle yoluna devam edebileceğini söylemiş oldu.
Yapıcıoğlu, Malatya‘da bir ortaya geldiği basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Besin fiyatlarının ortalama enflasyonun üzerinde arttığını söz eden Yapıcıoğlu, bunların aşağıya çekilmesinin yalnızca marketlerdeki kontrolle mümkün olmadığını, tarım girdilerinin maliyetini düşürmek ve planlı bir tarım yapılmasını temin etmek gerektiğini söylemiş oldu.
Zekeriya Yapıcıoğlu, besin ithalatına müsaade vermenin de deva olmadığını, bunun çiftçiyi daha da zora sokacağını lisana getirdi.
Türkiye’nin hemen büsbütün yeni ve büsbütün sivil bir anayasaya gereksinimi olduğunu belirten Yapıcıoğlu, “Eğer anayasalar toplumsal kontrat ise Meclis haricindeki muhalefet partileri de kesinlikle bu sürece katkı vermelidir. ve biz HÜDA PAR olarak bu hususta elimizden gelen katkıyı vermeye hazırız, elimizi taşın altına koymaya hazırız.” dedi.
Türkiye’nin yaklaşık 70 yıl parlamenter sistemle yönetim edildiğini kaydeden Zekeriya Yapıcıoğlu, şöyleki devam etti:
“Millet cumhurbaşkanını direkt doğruya seçme ytesirinin kendisinde olması gerektiğini yüzde 70’e yakın bir oyla kabul etti. Bu değişikliği biz yok farz edemeyiz. Hem parlamentonun hem cumhurbaşkanının halk tarafınca seçilmesi ve halk tarafınca seçilen parlamentonun içerisinden ayrıyeten bir hükümet çıkması, bir başbakan çıkması idareyi iki başlı bir hale getirmişti. Aslında fiilen yarı başkanlık sistemi vardı ve bunu yasal bir çerçeveye kavuşturmak için bir anayasa değişikliği yapıldı ve başkanlık sistemine geçildi. Şu anda anayasal tabiri ile partili cumhurbaşkanı sistemi ya da halk içinde konuşulduğu biçimiyle başkanlık sistemi var. Evet birtakım istikametlerden aksıyor ve muhalefetin de bu mevzuda önemli tenkitleri var, bizim de tenkitlerimiz var. Ancak biz diyoruz ki tahlil 70 yıla yakın bir süre denenmiş olan parlamenter sisteme geri dönmek değildir, tahlil madem halk tarafınca yüzde 70’e yakın bir dayanakla ‘Cumhurbaşkanını halk seçecek’ denmiş idareyi bir daha iki başlıklı bir hale getirmek değildir. Bu sistemin aksayan tarafları tamir edilebilir ve biz HÜDA PAR olarak diyoruz ki bu sistem revize edilmelidir, ıslah edilmiş bir başkanlık sistemi ile Türkiye yoluna devam etmelidir. Bugünkü işleyişte olağan olarak kimi meseleler vardır ve bu problemlerin giderilmesinin yolları da vardır. İstikrar ve kontrol sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini söylüyoruz.”
Musevilerin Mescid-i Aksa‘da “sessiz bir biçimde” ibadet etmelerine onay vermesine değinen Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:
“Bazıları bilhassa toplumsal medyada güya Musevilere ibadet özgürlüğü ile ilgili bir şeymiş üzere, güya epeyce masumane bir kararmış, onlar da işte Mescid-i Aksa’nın içerisine girip sessiz bir biçimde Müslümanları rahatsız etmeden ibadet yapma niyetiyle oraya gideceklermiş üzere bir saflık ortasında olaya yaklaşıyorlar ancak olay bu değildir. Onlar adım adım Mescid-i Aksa’yı işgal etmek, nasıl ki Filistin topraklarını adım adım işgal ederek o haritanın üstündeki yeşil noktaları daima küçülttülerse hiç bir Filistinli’nin, hiç bir Müslüman’ın yaşamadığı bir Arz-ı Mevud hayal ediyorlar ve bu hayallarine yürümek için de adım adım ilerliyorlar. Santim santim de olsa yürümekten geri durmuyorlar. Bu karar da bu manada bu maksada gerçek atılmış bir adımdır. Şayet biz bugün buna reaksiyonsuz kalırsak, sessiz kalırsak ya da birbirimizle uğraşmaya devam edersek emin olun onlar bu adımlarını biraz daha hızlandıracaklardır.”
Sizce Türkiye, parlamenter sisteme dönmeli mi?
— Haberler.com (@Haberler) September 30, 2021
Yapıcıoğlu, Malatya‘da bir ortaya geldiği basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Besin fiyatlarının ortalama enflasyonun üzerinde arttığını söz eden Yapıcıoğlu, bunların aşağıya çekilmesinin yalnızca marketlerdeki kontrolle mümkün olmadığını, tarım girdilerinin maliyetini düşürmek ve planlı bir tarım yapılmasını temin etmek gerektiğini söylemiş oldu.
Zekeriya Yapıcıoğlu, besin ithalatına müsaade vermenin de deva olmadığını, bunun çiftçiyi daha da zora sokacağını lisana getirdi.
Türkiye’nin hemen büsbütün yeni ve büsbütün sivil bir anayasaya gereksinimi olduğunu belirten Yapıcıoğlu, “Eğer anayasalar toplumsal kontrat ise Meclis haricindeki muhalefet partileri de kesinlikle bu sürece katkı vermelidir. ve biz HÜDA PAR olarak bu hususta elimizden gelen katkıyı vermeye hazırız, elimizi taşın altına koymaya hazırız.” dedi.
Türkiye’nin yaklaşık 70 yıl parlamenter sistemle yönetim edildiğini kaydeden Zekeriya Yapıcıoğlu, şöyleki devam etti:
“Millet cumhurbaşkanını direkt doğruya seçme ytesirinin kendisinde olması gerektiğini yüzde 70’e yakın bir oyla kabul etti. Bu değişikliği biz yok farz edemeyiz. Hem parlamentonun hem cumhurbaşkanının halk tarafınca seçilmesi ve halk tarafınca seçilen parlamentonun içerisinden ayrıyeten bir hükümet çıkması, bir başbakan çıkması idareyi iki başlı bir hale getirmişti. Aslında fiilen yarı başkanlık sistemi vardı ve bunu yasal bir çerçeveye kavuşturmak için bir anayasa değişikliği yapıldı ve başkanlık sistemine geçildi. Şu anda anayasal tabiri ile partili cumhurbaşkanı sistemi ya da halk içinde konuşulduğu biçimiyle başkanlık sistemi var. Evet birtakım istikametlerden aksıyor ve muhalefetin de bu mevzuda önemli tenkitleri var, bizim de tenkitlerimiz var. Ancak biz diyoruz ki tahlil 70 yıla yakın bir süre denenmiş olan parlamenter sisteme geri dönmek değildir, tahlil madem halk tarafınca yüzde 70’e yakın bir dayanakla ‘Cumhurbaşkanını halk seçecek’ denmiş idareyi bir daha iki başlıklı bir hale getirmek değildir. Bu sistemin aksayan tarafları tamir edilebilir ve biz HÜDA PAR olarak diyoruz ki bu sistem revize edilmelidir, ıslah edilmiş bir başkanlık sistemi ile Türkiye yoluna devam etmelidir. Bugünkü işleyişte olağan olarak kimi meseleler vardır ve bu problemlerin giderilmesinin yolları da vardır. İstikrar ve kontrol sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini söylüyoruz.”
Musevilerin Mescid-i Aksa‘da “sessiz bir biçimde” ibadet etmelerine onay vermesine değinen Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:
“Bazıları bilhassa toplumsal medyada güya Musevilere ibadet özgürlüğü ile ilgili bir şeymiş üzere, güya epeyce masumane bir kararmış, onlar da işte Mescid-i Aksa’nın içerisine girip sessiz bir biçimde Müslümanları rahatsız etmeden ibadet yapma niyetiyle oraya gideceklermiş üzere bir saflık ortasında olaya yaklaşıyorlar ancak olay bu değildir. Onlar adım adım Mescid-i Aksa’yı işgal etmek, nasıl ki Filistin topraklarını adım adım işgal ederek o haritanın üstündeki yeşil noktaları daima küçülttülerse hiç bir Filistinli’nin, hiç bir Müslüman’ın yaşamadığı bir Arz-ı Mevud hayal ediyorlar ve bu hayallarine yürümek için de adım adım ilerliyorlar. Santim santim de olsa yürümekten geri durmuyorlar. Bu karar da bu manada bu maksada gerçek atılmış bir adımdır. Şayet biz bugün buna reaksiyonsuz kalırsak, sessiz kalırsak ya da birbirimizle uğraşmaya devam edersek emin olun onlar bu adımlarını biraz daha hızlandıracaklardır.”
Sizce Türkiye, parlamenter sisteme dönmeli mi?
— Haberler.com (@Haberler) September 30, 2021