Sezai55
New member
Ulusal basındaki haberlere nazaran, Yüksek Öğretimde Ayrımcılık ve Eşitlik İzleme Kurumu (ONDES) ile Gustave Eiffel Üniversitesinden araştırmacılar, ülke genelinde engellilere ve kökene yönelik ayrımcılığı test etmek için Mart 2021’de 19 üniversiteden 607 yüksek lisans programının eğitim yöneticisine 1800’den çok elektronik posta yolladı.
Her eğitim yöneticisinden, lisans programını bitirmekte olan öğrencilermiş üzere düzmece isimlerle, yüksek lisans programının içeriğine ve kayıt prosedürlerine dair bilgi talep edildi.
E-postaların biri engelli Lucas Martin ismine, öteki ikisi engelli olmayan Thomas Legrand ve Mohamed Messaoudi ismi taşıyan öğrencilermiş üzere yollandı.
en çok AYRIMCILIK HUKUK ALANINDA
Çalışmanın sonunda ağır fizikî engelli olduklarını bildiren öğrencilere yönelik kayda kıymet ayrımcılık belirlenmezken Müslüman ismi taşıyanların gönderdiği e-postalar daha düşük oranda karşılık aldı.
Müslüman ismi taşıyanların tüm yüksek lisans programlarına dair e-postalarının karşılık alma ihtimalinin yüzde 12,3 oranında daha düşük olduğu tespit edilen çalışmada, hukuk alanında bu oranın yüzde 33,3, bilim, teknoloji, sıhhat alanlarında yüzde 21,1, lisan, edebiyat, sanat, insani ve toplumsal bilimler alanında ise yüzde 7,3 olduğu tespit edildi.
MÜSLÜMAN İSİMLERE YÖNELİK AYRIMCILIK DAHA FAZLA
Çalışma yapıldıktan 3 ay daha sonra, araştırmacılar kimliklerini gizleyerek yüksek lisans programlarının eğitim yöneticileriyle Yüksek Öğretim Bakanlığı ismine “öğrenci alım süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları” görüştü.
E-postalara karşılık verirken ayrımcı davranan eğitim yöneticilerinin, müracaat yapılan adaylar içinde “çeşitliliği” tercih ettiklerini, Avrupalı adayların müracaatlarını öncelemediklerini söylemeleri dikkati çekti.
Ayrıyeten araştırmacılar, yüksek lisans programlarında tespit edilen durumun yanı sıra Müslüman ismi taşıyanların iş piyasasında da daha fazla ayrımcılığa maruz kaldığını gözlemledi.
Her eğitim yöneticisinden, lisans programını bitirmekte olan öğrencilermiş üzere düzmece isimlerle, yüksek lisans programının içeriğine ve kayıt prosedürlerine dair bilgi talep edildi.
E-postaların biri engelli Lucas Martin ismine, öteki ikisi engelli olmayan Thomas Legrand ve Mohamed Messaoudi ismi taşıyan öğrencilermiş üzere yollandı.
en çok AYRIMCILIK HUKUK ALANINDA
Çalışmanın sonunda ağır fizikî engelli olduklarını bildiren öğrencilere yönelik kayda kıymet ayrımcılık belirlenmezken Müslüman ismi taşıyanların gönderdiği e-postalar daha düşük oranda karşılık aldı.
Müslüman ismi taşıyanların tüm yüksek lisans programlarına dair e-postalarının karşılık alma ihtimalinin yüzde 12,3 oranında daha düşük olduğu tespit edilen çalışmada, hukuk alanında bu oranın yüzde 33,3, bilim, teknoloji, sıhhat alanlarında yüzde 21,1, lisan, edebiyat, sanat, insani ve toplumsal bilimler alanında ise yüzde 7,3 olduğu tespit edildi.
MÜSLÜMAN İSİMLERE YÖNELİK AYRIMCILIK DAHA FAZLA
Çalışma yapıldıktan 3 ay daha sonra, araştırmacılar kimliklerini gizleyerek yüksek lisans programlarının eğitim yöneticileriyle Yüksek Öğretim Bakanlığı ismine “öğrenci alım süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları” görüştü.
E-postalara karşılık verirken ayrımcı davranan eğitim yöneticilerinin, müracaat yapılan adaylar içinde “çeşitliliği” tercih ettiklerini, Avrupalı adayların müracaatlarını öncelemediklerini söylemeleri dikkati çekti.
Ayrıyeten araştırmacılar, yüksek lisans programlarında tespit edilen durumun yanı sıra Müslüman ismi taşıyanların iş piyasasında da daha fazla ayrımcılığa maruz kaldığını gözlemledi.