12 aylık cari süreçler açığı 31 milyar 858 milyon dolarla son 8 ayın en düşük düzeyine gerilerken, ekonomistler, kısıtlamaların ve seyahat mahzurlarının kaldırılmasıyla birlikte turizm gelirlerindeki artışla birlikte cari açıktaki güzelleşmenin gelecek aylarda da görüleceğini belirtti.
Bahse ait değerlendirmelerde bulunan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim vazifelisi ve Pariterium Danışmanlık Kurucusu Dr. İsmet Demirkol, bilhassa mayıs ayındaki kapanmanın tesiri, tarım, metal ve güç maliyetlerinin artması ve turizm gelirlerinde düşüşün sürmesinin cari süreçler açığının piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmesine niye olduğunu söylemiş oldu.
Temmuz ayı prestijiyle aşılamanın olumlu etkisinin turizm gelirlerinde bir ölçü artışı birlikteinde getirebileceğini vurgulayan Demirkol, ihracatın artırılmasıyla bir arada yıl sonunda cari açığın 28 milyar dolara düşebileceğini lisana getirdi.
“Altın ithalatının azalması, güç meblağlarının ithalat faturasına yansımasını bir nebze dengeleyebilir”
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da mayıs ayında cari açığın piyasa beklentisinin üzerinde gelmesinde artan dış ticaret açığının birinci belirleyici olduğunu belirtti.
Gelecek aylara ait olumlu ve olumsuz faktörlerin bir ortada olduğuna işaret eden Erkan, “Petrol fiyatları, son periyotta yükselme eğiliminde. Geçen yıl düşük düzeyler görülürken, artık 70 dolar üzerinde fiyatlanıyor. Birebir biçimde emtia fiyatları da orta malı ithalatı açısından değerli yer tutuyor. Global petrol ve emtia fiyatlarındaki artış cari açık üzerinde risk teşkil ediyor. Öbür kıymetli olabilecek öge ise altın ithalatı. Geçen yıl altın ithalatı toplam ithalat içerisinde kıymetli bir artış kaydetmişti. Bu yıl ise altın ithalatımız azalma eğilimine girdi. Salgın şartlarının getirdiği yüksek talep tesiriyle geçen yıl gerçekleşen eğilimin bu yıl azalması ise ithalat artışı tesiri yaratmaması ismine olumlu. Altın ithalatının azalması, güç fiyatlarının ithalat faturasına yansımasını bir nebze dengeleyebilir.” diye konuştu.
Mayıs ayındaki kapanmanın yanı sıra geçen ay da dış ülkelerin kısıtlamalarının dış turizmde canlılığın olmamasına niye olarak gösterilebileceğini söyleyen Erkan, “Ancak gerek yurt ortasında aşılama ve düşen olaylar gerekse de başta Rusya olmak üzere dış ülkelerin kısıtlamalarını ve seyahat pürüzlerini kaldırmasıyla temmuzdan itibaren turizm gelirlerinde olumlu bir eğilim bekleriz.” tabirlerini kullandı.
Cari açıkta gerileme devam edecek
Gedik Yatırım Ekonomisti Serkan Gönençler ise artan güç maliyetlerinin cari açığa değerli bir yük getirdiğini belirtti.
Altın ithalatındaki durulmanın, turizm gelirlerinde güzelleşmenin, kuvvetli ihracat performansının ve ithalatta bekledikleri yavaşlamanın cari açığın yılın geri kalanında gerilemesini sağlayacağını vurgulayan Gönençler, bilhassa ihracatın kuvvetli seyrini dikkate alarak, sene sonu için 22-23 milyar dolar olarak öngördükleri cari açığı 18-19 milyar dolar olarak revize ettiklerini aktardı.
Gönençler, “Ancak, turizm gelirleri ve altın ithalatına ait belirsizlikler niçiniyle, hem aşağı istikametli birebir vakitte üst istikametli riskler bulunduğunu da belirtmek gerek. tıpkı vakitte, altın ithalatı kaynaklı olarak, aşağı istikametli riskler daha ağır basabilir.” tabirlerini kullandı.
Bahse ait değerlendirmelerde bulunan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim vazifelisi ve Pariterium Danışmanlık Kurucusu Dr. İsmet Demirkol, bilhassa mayıs ayındaki kapanmanın tesiri, tarım, metal ve güç maliyetlerinin artması ve turizm gelirlerinde düşüşün sürmesinin cari süreçler açığının piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmesine niye olduğunu söylemiş oldu.
Temmuz ayı prestijiyle aşılamanın olumlu etkisinin turizm gelirlerinde bir ölçü artışı birlikteinde getirebileceğini vurgulayan Demirkol, ihracatın artırılmasıyla bir arada yıl sonunda cari açığın 28 milyar dolara düşebileceğini lisana getirdi.
“Altın ithalatının azalması, güç meblağlarının ithalat faturasına yansımasını bir nebze dengeleyebilir”
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da mayıs ayında cari açığın piyasa beklentisinin üzerinde gelmesinde artan dış ticaret açığının birinci belirleyici olduğunu belirtti.
Gelecek aylara ait olumlu ve olumsuz faktörlerin bir ortada olduğuna işaret eden Erkan, “Petrol fiyatları, son periyotta yükselme eğiliminde. Geçen yıl düşük düzeyler görülürken, artık 70 dolar üzerinde fiyatlanıyor. Birebir biçimde emtia fiyatları da orta malı ithalatı açısından değerli yer tutuyor. Global petrol ve emtia fiyatlarındaki artış cari açık üzerinde risk teşkil ediyor. Öbür kıymetli olabilecek öge ise altın ithalatı. Geçen yıl altın ithalatı toplam ithalat içerisinde kıymetli bir artış kaydetmişti. Bu yıl ise altın ithalatımız azalma eğilimine girdi. Salgın şartlarının getirdiği yüksek talep tesiriyle geçen yıl gerçekleşen eğilimin bu yıl azalması ise ithalat artışı tesiri yaratmaması ismine olumlu. Altın ithalatının azalması, güç fiyatlarının ithalat faturasına yansımasını bir nebze dengeleyebilir.” diye konuştu.
Mayıs ayındaki kapanmanın yanı sıra geçen ay da dış ülkelerin kısıtlamalarının dış turizmde canlılığın olmamasına niye olarak gösterilebileceğini söyleyen Erkan, “Ancak gerek yurt ortasında aşılama ve düşen olaylar gerekse de başta Rusya olmak üzere dış ülkelerin kısıtlamalarını ve seyahat pürüzlerini kaldırmasıyla temmuzdan itibaren turizm gelirlerinde olumlu bir eğilim bekleriz.” tabirlerini kullandı.
Cari açıkta gerileme devam edecek
Gedik Yatırım Ekonomisti Serkan Gönençler ise artan güç maliyetlerinin cari açığa değerli bir yük getirdiğini belirtti.
Altın ithalatındaki durulmanın, turizm gelirlerinde güzelleşmenin, kuvvetli ihracat performansının ve ithalatta bekledikleri yavaşlamanın cari açığın yılın geri kalanında gerilemesini sağlayacağını vurgulayan Gönençler, bilhassa ihracatın kuvvetli seyrini dikkate alarak, sene sonu için 22-23 milyar dolar olarak öngördükleri cari açığı 18-19 milyar dolar olarak revize ettiklerini aktardı.
Gönençler, “Ancak, turizm gelirleri ve altın ithalatına ait belirsizlikler niçiniyle, hem aşağı istikametli birebir vakitte üst istikametli riskler bulunduğunu da belirtmek gerek. tıpkı vakitte, altın ithalatı kaynaklı olarak, aşağı istikametli riskler daha ağır basabilir.” tabirlerini kullandı.