Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Lideri Emrullah Eruslu, Türkiye’de her yıl epeyce sayıda yangın meydana geldiğini, bu durumun can kayıpları ve faydalanmaların yanı sıra maddi kayıplara da niye olduğunu belirterek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın bilgilerine bakılırsa ocak-ağustos periyodunda yalnızca İstanbul’da 11 bin 713 yangına müdahale edildiğini bildirdi.
Emrullah Eruslu
ŞUUR DÜZEYİMİZ DÜŞÜK
Eruslu, yönetmeliğin, yangın yalıtımı konusunda kıymetli ve önemli düzenlemeler getirdiğini fakat proje ve inşaat esnasında yapının daha yeterli denetlenmesinin koşul olduğunu anlattı. Eruslu, Türkiye’de Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in 26 Temmuz 2002’de yürürlüğe girdiğini anımsatarak, “O tarihten daha sonra alınan yapı ruhsatları ve yapı kullanma müsaadeleri incelendiğinde toplam bina stokumuzun yaklaşık 5’te 1’inin yönetmelik kapsamında olduğu söz edilebilir. Yani Türkiye’deki konutların yüzde 80’i yangın yönetmenliğindilk evvel yapılmış. Öte yandan yangın yalıtımı ile ilgili şuurun hala istenilen düzeyde olmadığı dikkate alındığında bu oranın epey daha düşük olduğu düşünülebilir” dedi.
RİSKLERİ EN AZA İNDİRMEK İÇİN
İkamet edilen yapıların her an yangın tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Eruslu, “Bir yapı elemanının yanmaz olması yangın güvenliği için tek başına kâfi değildir. Yangın güvenliğinde en değerli konulardan birisi ‘yangın başladıktan daha sonra insanların binayı terk edene ve itfaiye takımlarının çalışmalarını tamamlayana kadar binanın yıkılmadan ayakta kalmasıdır” diye konuştu.
Eruslu, yalıtımın, yangınlarda en çok can kaybına niye olan dumanın yayılmasını geciktirerek can kayıplarının azaltılmasını, ısının yayılmasını sonlandırarak can ve mal kayıplarının minimuma indirilmesini sağladığını anlattı. Bilhassa hastane, okul ve alışveriş merkezi üzere yerlerde yangın yalıtımının hayli kıymetli olduğunu kaydeden Eruslu, yalıtımın, yangınlarda oluşan yüksek sıcaklık tesiriyle yapının kısmen yahut büsbütün çökmesini engelleyeceğini aktardı.
Emrullah Eruslu
ŞUUR DÜZEYİMİZ DÜŞÜK
Eruslu, yönetmeliğin, yangın yalıtımı konusunda kıymetli ve önemli düzenlemeler getirdiğini fakat proje ve inşaat esnasında yapının daha yeterli denetlenmesinin koşul olduğunu anlattı. Eruslu, Türkiye’de Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in 26 Temmuz 2002’de yürürlüğe girdiğini anımsatarak, “O tarihten daha sonra alınan yapı ruhsatları ve yapı kullanma müsaadeleri incelendiğinde toplam bina stokumuzun yaklaşık 5’te 1’inin yönetmelik kapsamında olduğu söz edilebilir. Yani Türkiye’deki konutların yüzde 80’i yangın yönetmenliğindilk evvel yapılmış. Öte yandan yangın yalıtımı ile ilgili şuurun hala istenilen düzeyde olmadığı dikkate alındığında bu oranın epey daha düşük olduğu düşünülebilir” dedi.
RİSKLERİ EN AZA İNDİRMEK İÇİN
İkamet edilen yapıların her an yangın tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Eruslu, “Bir yapı elemanının yanmaz olması yangın güvenliği için tek başına kâfi değildir. Yangın güvenliğinde en değerli konulardan birisi ‘yangın başladıktan daha sonra insanların binayı terk edene ve itfaiye takımlarının çalışmalarını tamamlayana kadar binanın yıkılmadan ayakta kalmasıdır” diye konuştu.
Eruslu, yalıtımın, yangınlarda en çok can kaybına niye olan dumanın yayılmasını geciktirerek can kayıplarının azaltılmasını, ısının yayılmasını sonlandırarak can ve mal kayıplarının minimuma indirilmesini sağladığını anlattı. Bilhassa hastane, okul ve alışveriş merkezi üzere yerlerde yangın yalıtımının hayli kıymetli olduğunu kaydeden Eruslu, yalıtımın, yangınlarda oluşan yüksek sıcaklık tesiriyle yapının kısmen yahut büsbütün çökmesini engelleyeceğini aktardı.